21 Haziran 2009 Pazar

"HACC" Ali Şeriati (OKUMADAN GİTMEYİN)

“HACC”

Ali Şeriati

(“Hacc” Ali Şeriati Kitapları, Özgün Yayıncılık)

Hacc, Şehid Ali Şeriati'nin (1933-1977) mübarek topraklara gerçekleştirdiği dört seferden sonra kaleme aldığı kült kitabı' Geleneksel ve mezhebî söylemlerin ötesinde düşüncelerin ifade bulduğu kitabın, yoğun sembolik bir dili ve sarsıcı yetkin bir üslubu var' Elimizdeki Hacc kitabı, gerçekleştirilen üç ziyaret sonrası yazılan 'Yirmiüç Günde Yirmiüç Yıl', 'İbrahim ile Sözleşme' ve 'Menâsik' kitaplarının üçüncüsü' Çok ciddi bir tefekkürün meyvesi'

Şeriati, 'Âdem'in varisi insanın, kendisinden Allah'a doğru toplu hareket etmesi' olarak nitelendirdiği hacc'ı, 'gidişten dönüşe' kadar bütün aşamalarının anlamını -bu hareketin lisanı olarak nitelendirdiği- semboller ve bu sembollerin taşıdığı hikmetleriyle yeniden yaşıyor gibi heyecanla anlatıyor.

Belirli bir mevsimde toplu olarak gerçekleştirilen hacc; insanlığın iman önderi İbrahim'in Allah'a yürüyüş destanını, her mü'minin şahsında tekrar yaşamasıdır.

Üstad Şeriati, insanî tekâmülün bütün merhalelerini içeren haccı, yaratılış felsefesinin sembolik bir göstergesi olarak dillendiriyor. Dolayısıyla, kendi kendine yabancılaşan bireyin, fıtratına yeniden dönüşünün simgesel talimatı olan bu ibadetin her sahnesini ve haiz oldukları değeri çok iyi kavramak gerektiğinin altını çiziyor.

Şeriati'nin bir metodoloji kitabı kıvamında, soluyarak tecrübe ettiklerini kaleme aldığı bu eserinde, insanlığın yaratılış sürecinin bir resmi olan haccı birlikte izleyelim:

Ey âdemoğlu! Bak, İbrahimî çağrının mevsimi işte! Rutin hayatından sıyrılıp, ucu kaçmış ip yumağındaki kendini bulup çözmek için uzun yola çıkman gerek' 'Sonsuzluğa bağlanmak için bütün bağlarını kopar.' Ey müebbet muhacir! Tarih, toplum, tabiat ve benlik zindanlarını yık; kurt, tilki, fare ve koyun sınıflarından sıyrıl' Sadece O'na doğru yol al'

Mahşerin sınırı Mikat'ta, 'tevazu kefenin olan ihramını giy ve safiyet denizine karış'' Ruhun muhabbeti için bedenin aşkından vazgeç. İbadetini âdetten ayır, büyük bir değişiklik için niyet et, 'sırtını cehalete ve zulme çevir, yüzünü bilince ve adalete'. Niyet ki 'kalbin dileği'' Mikat'tasın, 'Rabbim, ben artık Nemrut'un kulu, tağutun kölesi olmayacağım. İbrahim'in sûretinde olacağım' diyerek ihram namazı kıl..

Bu 'muharremat' beldesinde şu andan itibaren, nefesini dahi israf etme, çünkü sevgili Peygamber'in 'yirmiüç yılını yirmiüç gün' soluyacaksın. 'Hiç kimseye emir verme. Bir kardeşine güç ver, eşitlik provası yap', çünkü hacc emperyal güçlerin reddidir.
Bu Telbiye günlerinde dilinde 'Buyur Allah'ım, buyur! Buyur ki senin ortağın yok, emrine amadeyim buyur! Hamd sana, nimet senden ve mülk senin. Ortağın da yoktur senin.' tesbihatıyla Mescid-i Haram'a dökülen bir ırmağın içinde yol alacaksın. Gönül Kâbe'ni putlardan / dünyevileşmekten arındır.

Kâbe, aşkın kıblesi; gökle yerin birleştiği noktada' Evine gir ve aileye katıl. Yüreğini, güvenliğin ve özgürlüğün mabedine yakın tut ve bu sâdeliğin ikliminde kanat çırp' Sen olmaktan sıyrıl. Yüzler O'na doğru' Kâbe, kozmik yürüyüşte 'yolunun kaybolmaması için bir işaret taşı.' Kâbe'nin sembollerini iyi okumak gerek; Hicr-i İsmail, Hacer'in teslimiyetidir, Allah'ın nazar ettiği bir teslimiyet'
Tavaf, kararlılık, hareket ve disiplinin adıdır. Aşkın hareket hali' Nûra vurgun bir pervane gibi, kulun sevinç zikridir. Burada şunu öğrenirsin: 'Kendini ümmete adamakla özbenliğine erişirsin, kendini keşfedersin, fıtratına dönersin.'
Hacer'ul Esved, evrensel zikre başlama noktası' Ve bütün dünyevî bağlardan koparak Allah ile sözleşme yapma makamı' Şimdi Allah ile ahdini yenile' 'Eğer ruh, aşkı taşıyabilirse, yalnızca aşkla yaşam sürdürebilir.'
Putları kırıyorsun, ateşlerden geçiyorsun, İblisle kavga ediyorsun ve bağlandığın noktadan tavaftan çıkıyorsun, 'Ey aşk tavafından gelen kişi! İşte Makam-ı İbrahim'de durdun, Makam-ı İbrahim'e ulaştın!' Öyle ise 'İbrahim gibi yaşa, kendi çağında iman Kâbe'sinin mimarı ol.'

'Sa'y, telaştır, arayış dolu bir harekettir. Bir gaye sahibi olmaktır.' Sa'y iradenin imtihanı, Hacer'in teslimiyeti ve gayretidir. Şimdi de Hacer rolündesin.

Tavaf, sevgi; sa'y akıldır. Tavaf, nurda yok olan kelebek; sa'y, rızkını arayan kartal' Tavaf; insandır, kendini 'hakikat'te yitirmektir. Sa'y; beşerdir, kendini 'realite'de bulmaktır.

Ve Hacer, siyahi bir kadın, bir anne' Hicretin simgesi. Hicret ise 'baştan sona bir mebde'den bir maksada, bidayetten nihayete, Safa'dan Merve'ye gidip gelmek''

Sa'y'ın, Safa'da başlaması saf bir sevgiyi, Merve'de bitmesi bir ömrün muradını simgeler. Zemzem, aşk ile bulunan sudur. İsmail, bu umutsuz vadide taşlardan bir şehir kurdu ve bu topraklara vahiy yağmuru yağdı
.

'Sen ey sa'y'den dönen hacı! Varlığın susuz çölünde, fıtratının taşlaşmış derinliklerinden bir pınar kaynıyor. Kalbine kulak ver.'

'Ve hacc; bu karşıtların birleşmesidir.' Böylece küçük hacc, yani umre tamamlanmış oluyor.

(Bkz: http://www.turkticaret.net/Firma/289104/eavantaj/hacc.-.kitap/)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder