24 Mayıs 2009 Pazar

ARAFAT

Arafat Dağı (Cebel-i Rahme, Rahmet tepesi): Arafat bölgesinin ortasında kalan ve üzerinde beyaz uzun dikili bir taş işaret olan tepedir. Vakfe, Arafat sınırları içinde yapılır, Cebeli Rahme'de vakfe yapmak, tepenin üzerine çıkmak farz değildir, sünnettir.

ARAFAT :


Mekke’nin doğusunda, Mekke’ye yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta bulunan, hacıların kurban bayramının arife günü toplandıkları bölgedir.


Haccın farzlarından biri olan “Arafat Vakfesi” burada yapılır.(Bakara suresi, ayet 198) Peygamberimiz “Hac Arafat’tır” buyurarak, Arafat vakfesinin önemini belirtmiştir.

Arafat, sevgili Peygamberimizin Yüce Allah’ın ümmetinin bağışlanmasını istediği ve onların bağışlanacağına dair ilâhi müjdeyi aldığı yerdir. Aynı zamanda Peygamber Efendimiz de 632 yılında arkadaşları (ashabı) ile birlikte yaptığı “Veda Haccı” nda yüzbini aşkın Müslüman’a yaptığı konuşmayı “Veda Hutbesi”ni burada yapmıştır.

Hacı Adayının Bilmesi Gereken Temel Kavramlar

Hac ve Umre İle İlgili Kavramlar

(ALINTI: Osman Ay, (Link: http://www.dinibil.com))

Hac ve umre ile İlgili Kavramlar (İhram, Tavaf, Say, Vakfe)

İHRAM:

Haccın farzlarından biridir. “ihram” vücudun belden itibaren alt kısmına sarılan ve sırta alınan bir havludan ibarettir. Bu erkekler içindir. Kadınlar ihrama girmez, uzunca bir entari giyerler.

VAKFE:

Vakfe “durmak” demektir. Dîni bir terim olarak Arefe günü (Kurban bayramından bir gün önce) Arafat’ta bulunmaktır. Orada ibadet ve dua edilir.

TAVAF: Kurban bayramının ilk üç gününde Kâbe’yi tavaf etmek farzdır. Kâbe’nin etrafında dualar okunarak yedi kez dönmeye tavaf denir. Bir kez dönüşe şavt denir.

SA’Y: Kâbe’nin yakınında bulunan Safa ile Merve tepeleri arasında gidip gelmektir.Bu gidiş ve gelişler, Safa’dan Merve’ye dört, Merve’den Safa’ya üç olmak üzere yedi defadır.

Hac ve umre ile ilgili Mekânlar

Kâbe, Mescidi Haram’ın tam ortasında, köşeleri dört ana yöne denk gelecek şekilde yapılmış dikdörtgen biçiminde bir binadır. Kâbe’nin içinde tavanı tutan üç ağaç sütun ve tavana çıkmak için bir de merdiven vardır. İç duvarı mermerle kaplıdır. Kâbe’nin üstü ve dış duvarları her yıl hac mevsiminde değiştirilen üzeri ayetlerle işlenmiş siyah bir örtü ile kapatılmaktadır. Kâbe’nin köşesinde tavafın başlama noktasını belirten siyah bir taş “Hacer-ül Esved” bulunmaktadır. Kâbe’nin yapılması ile buraya “Mescidü’l Haram” yani güvenlikle ibadet edilecek yer denilmiştir.

Hz. İbrahim Allah’tan aldığı emirle Kâbe’yi yapmıştır. Oğlu Hz. İsmail de kendisine yardımcı olmuştur. Hz. İbrahim Kâbe’nin yapımını tamamladıktan sonra Allah kendisine “şimdi insanları buraya çağır” diye emretmiş ve o da bu emri yerine getirmiştir.Hac sırasında Müslümanlar Hz. İbrahim’in davranışlarını hatırlayarak onu yeniden yaşarlar. Mekke ve orada bulunan Kâbe, Hz. İbrahim’den sonra yüzyıllar boyu kutsallığını korumuştur. İslâm’ın gelmesiyle Allah peygamberimize şöyle buyurmuştur: “İnsanları hacca çağır; yürüyerek veya binekler üstünde uzak yollardan sana gelsinler”(Hac suresi, ayet 27) İşte, Allah’ın bu emri gereğince Müslümanlar farz olan hac ibadetini yaparlar.

Mescidi Haram: Kâbe’yi çevreleyen, namaz kılmak, tavaf ve dua etmek için kullanılan geniş bir alandan ibarettir. Buraya “Haremi Şerif” de denir. Zemini renkli mermerle kaplı olan bu alanın dört tarafı duvarlarla çevrilmiş olup, pek çok kapısı ve yedi tane minaresi vardır.

Mekke: Hz. İbrahim’den bu tarafa Kâbe kutsal bir yer olarak kabul edilmiştir. Zaman içinde oraya yerleşen insanlar, Mekke şehrini kurmuşlardır. Mekke Kur’an’da şehirlerin anası olarak anılmaktadır. Kur’an Allah’a ibadet amacıyla yapılan ilk mescidin Mekke’de inşa edildiğini belirtmektedir. Bu konu ile ilgili ayet şöyledir: “İnsanlar için kurulan ilk ev (ibadet yeri) Mekke’de âlemlere hidayet kaynağı olan Kâbe’dir.” (Ali İmran suresi, ayet 96)

Safa ve Merve: Kâbe’nin doğusunda yaklaşık 350 metre aralıklı iki tepedir. Güneydeki, Safa, kuzeydeki ise Merve’dir. Bu iki tepe arasında sa’y yapılır.

Arafat Dağı: Mekke’nin doğusunda, Mekke’ye yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta bulunan, hacıların kurban bayramının arife günü toplandıkları yerdir. Haccın farzlarından biri olan “Arafat Vakfesi” burada yapılır.(Bakara suresi, ayet 198) Peygamberimiz “Hac Arafat’tır” buyurarak, Arafat vakfesinin önemini belirtmiştir.

Arafat, sevgili Peygamberimizin Yüce Allah’ın ümmetinin bağışlanmasını istediği ve onların bağışlanacağına dair ilâhi müjdeyi aldığı yerdir. Aynı zamanda Peygamber Efendimiz de 632 yılında arkadaşları (ashabı) ile birlikte yaptığı “Veda Haccı” nda yüzbini aşkın Müslüman’a yaptığı konuşmayı “Veda Hutbesi”ni burada yapmıştır.

Müzdelife: Arafat dağı ile Mina arasında kalan bir bölgenin adıdır. Hac esnasında Arafat’tan dönüşte Müzdelife’de vakfe yapılır.

Mina: Mekke’nin doğusundaki dağların eteğinde Arafat’a giden yol üzerinde bulunan Müzdelife ile Mekke arasında kalan bir bölgenin adıdır. Hac ibadeti esnasında kurban kesmek ve şeytan taşlama (büyük ve küçük cemreler) burada yapılır.

Hac Nasıl Yapılır?

Hacca gitmek isteyen kimse, bu kutsal görev için helal kazanç temin eder. Yola çıkmadan önce varsa borçlarını öder, hak sahipleri ile helâllaşır. Günahlarının bağışlanması için tövbe edip Allah’tan af diler. Kazaya kalmış ibadetleri varsa mümkün olduğu kadar kaza eder. Yola çıkacağı zaman evinde iki rekat namaz kılar. Aile fertleri, dostları ve yakınları ile helallaşıp veda ederek yola çıkar. Yolculukta ve hac ibadeti esnasında başkalarını incitecek kötü söz ve davranışlardan sakınır.

Hacı adayı ihrama girme yeri olan “mikat” da yıkanarak gerekli temizliği yapar ve ihrama girer. İki rekat namaz kılar, “Ya rabbi ben haccetmek istiyorum. Onu bana kolay kıl ve onu benden kabul et.” diye dua eder. Bu duayı okuyarak niyet ettikten sonra “Telbiye” de bulunur.

Telbiye ne demektir?

"Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şeriyke leke lebbeyk. İnnel hamde ven-Nimete leke ve mülk, lâ şeriyke lek:”

Anlamı: Allah’ım! Davetine uyarak emrine boyun eğdim. Senin davetine uymak benim boynumun borcudur. Senin eşin ve ortağın yoktur. Senin emrine boyun eğdim. Hamd ve nimet sana mahsustur. Mülk de senindir. Senin eşin ve ortağın yoktur.

İhrama girdikten, namaz kılıp “telbiye” getirdikten sonra Mekke’ye doğru yola çıkar. Yolda telbiye getirmeye devam eder. Mekke’ye varacağı zaman abdest alır ve dua ederek “varış tavafını” yapar. Sonra Safa lie Merve arasında yedi defa sa’y eder.

Zilhicce ayının sekizinci günü sabah namazını Mekke’de kılıp Mina’ya çıkar. Arefe günü sabahleyin Arafat’a hareket eder. Güneş batıncaya kadar Arafat’da vakfeyi yerine getirmek için durur. Geceyi Müzdelife’de geçirir.

Bayramın birinci günü Cemrei Akabe’ye yedi taş atar. Dilerse kurbanını bu gün kesebilir. Telbiyeye de son verir. Kâbe’ye gelerek ziyaret tavafını yapar. Bayramın birinci, ikinci , üçüncü ve dördüncü günleri Mina’da bulunur. Şeytan taşlama görevini yerine getirir. Eğer memleketine dönecekse veda tavafını yapar, İki rekat namaz kılar. İsterse zemzem suyundan içer. Böylece görevini tamamlamış olur. Peygamberimizin kabrini ziyaret için Medine’ye gider.

Medine’yi ve Mescid-i Nebi’yi Ziyaret

Medine, Peygamberimizin; Mekke’den hicret ettikten sonra yerleştiği, ilk İslâm devletini kurduğu, kabrinin bulunduğu şehirdir. Medine’de peygamberimiz örnek bir toplum oluşturmuş ve İslâm dini buradan yayılmıştır. Medine’de Peygamber Mescidi, Uhud şehitliği, birçok sahabenin mezarının yeraldığı “Cennet’ül Baki” bulunmaktadır.

Mescidi Nebi: Peygamberimizin Medine’ye hicretinden sonra yapılmıştır. Yapımında Peygamberimiz bizzat çalışmıştır. Bu mescit üç kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısım namaz ve diğer toplantılar için ayrılan geniş bir yerdir. İkinci kısım Suffa adı verilen bir salon, üçüncü kısım ise, Hz. peygamberin ailesine ait olup, kapıları mescidin avlusuna ayrı ayrı açılan küçük evlerdir.

Hz..Peygamber mescitte bir hurma kütüğüne dayanarak gelen vahiyleri müminlere okur, açıklar, öğrenmelerini sağlardı. Müminler onun çevresinde halka şeklinde otururlar, dinlediklerini tekrar ederek ezberlerlerdi. Bu eğitim şekli bir gelenek olmuş, kurulan bütün mescit ve camilerde uygulanmıştır.

Peygamberimizin kabrini ve mescidini ziyaret etmek isteyen bir kimse mümkünse gusül yapmalı veya abdest almalı, güzel elbise giymeli ve güzel koku sürünmelidir. Bol bol salavat getirmelidir. Ziyaret esnasında Kur’an’dan dua ayetlerini okur ve içinden geldiği şekilde dua edebilir.

Mekke’nin dışındaki en önemli ziyaret yeri Medine şehrinde bulunan Hz. Peygamberin kabridir. Hacdan önce veya sonra Medine’ye gidip burayı ziyaret etmeli. Hz. Peygamberin mescidinde namaz kılıp dua etmeli Ehl-i beytin (Peygamberimizin yakınları) ruhuna fatiha okumalıdır.

Anlatım: Osman Ay

Kaynak için Bkz: http://www.dinibil.com/default.asp?L=TR&mid=1564

23 Mayıs 2009 Cumartesi

HAC NEDİR?

Hac, (Arapça: الحج), İslam'ın beş şartından biridir. Maddi durumu uygun olan her müslümanın hayatında bir kez hac yapması farzdır. Namaz, oruç ve zekattan sonra farz kılınmıştır.

Hac, Kur'anı Kerim'de Hac Suresi'nin 27. ayetinde "İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler" olarak yer alır. Hac ibadeti Hz. İbrahim (A.S.) zamanında ilan edilen bir ibadet olduğu vurgulanarak, 27. ayetteki Haccı ilan etme emrinin Hz. İbrahim (A.S.)'e verildiği ve Hac ibadetinin her insan için gerekli olduğu vurgulanmıştır.

Hac, öz olarak, Zilhicce ayında "ihram"a girerek arefe günü Arafat'ta "vakfe" yapmak, sonra da Kabe-i Muazzama'yı "tavaf" etmekten ibarettir. (Hac mevsiminin disinda Kâbe ziyaret edilirse "Umre" adi verilir)

Hac yükümlülüğünün kimler üzerine olduğu ise Al-i İmran suresinin 97. ayetinde belirtilmiştir. Ayete göre "yolculuğa gücü yeten" her insan hac ibadetini yapmakla yükümlüdür. 97. ayet Haccı, Allah'ın insanlar üzerindeki bir hakkı olarak tanımlamıştır:

"Onda apaçık deliller, Makam-ı İbrahim vardır. Oraya kim girerse, güven içinde olur. Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse (bu hakkı tanınmazsa), şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağnidir. (Kimseye muhtaç değildir, her şey ona muhtaçtır)" (Al-i İmran - 97).

Haccın Rükünleri:

Haccın rükünleri beş tanedir. Bu rükünler olmadan hac sahîh olamaz:

1. İhrama girmek

2. Arafat'da vakfeye durmak

3. Bayram gününden itibaren Kâbeyi yedi defa ziyaret etmek

4. Bu ziyaretten sonra Safa ile Merve arasında yedi defa sa'y yapmak

5. Arafat vakfesinden sonra traş olmak.

Arafat'ta vakfeye durmak hâriç bütün bu rükûnler, Umre'de de aynen yerine getirilmelidir.